Sabahleyin kaldığımız Thavisouk Resort’da Song nehrine karşı güzel bir kahvaltı yaptık. Hemen nehrin kıyısındayız. Karşıda bir köprü var. Köprülerden geçiş 2000 Kips. (20 Kuruş) Bu nedenle para vermek istemeyenler yürüyerek geçiyor. Bir de suların içinden bir şeyler topladılar ama ne olduğunu anlamadık. Elinde zıpkın balık avlayan bir çocukta vardı.
Bu arada Maykıl’da geldi. Birlikte yürüyerek Tham Jang mağarasına gittik. Nehri geçmek için Boğaz Köprüsünün minyatürüne para ödedik. 147 basamağı tırmanarak mağaraya girdik. Buralara gelenlere mutlaka tavsiye ederim. Büyük bir mağara, özellikle yukarıdan, manzara çok güzel.
Öğleden sonra ise Tubing’e gitmeye karar verdik. Tubing dedikleri, bildiğimiz kamyon şambriyeli. İçine oturup, 4 km kadar nehir geziliyor. İstersen yüzebiliyorsun da. Nehir boyunca cola, bira gibi içecek satanlar, kafeler, iple yüksekten sallanarak dalma yerleri vs. var. Üçümüz giderken yolda Hollandalı kızlara da rastladık, onlarda bize katıldı. Acayip eğlendik. Buralara gelenlere bunu da mutlaka tavsiye ederim. Yalnız yağmur mevsiminde su biraz yükseldiği için can yeleği almak iyi olur, çünkü geçmişte boğulanlar falan olmuş.
Akşam yine hep birlikte şehir merkezine yemeğe gittik. Hollandalı çift’te katıldı. Yani Mekong tekne tayfası. Dün görmemiştim, iki üst caddede 30-40 kadar restoran var. Buraya gelenler ayakkabıları çıkarıp sedirlere seriliyorlar. Karşıda bir televizyon. Herkes “Friends” dizisini seyrediyor. Zaten saat 23’de hepsi kapanıyor. Bu arada, yemek yeniyor. 7 kişi yedik içtik, bahşiş dahil 30 YTL ödedik. Garson verdiğimiz bahşişi sedirin altına soktu. Biz tam çıkarken orada telefonla mesaj yazıyormuş gibi yapıp cebine attı. Sonra da şef geldi etrafı bir kolaçan etti.