Dün gece sauna gibi odada hemen hemen hiç uyumadan geçti. Bugün Goa’ya gidiyoruz. Yavaş yavaş hazırlandık. Hostelin yakınında bulunan bir kiliseyi ziyaret ettik. Vasco de Gama öldüğü zaman bu kiliseye gömülmüş ama Portekizliler daha sonra cenazesini Portekiz’e taşımışlar. Kiliseye girerken aynı camilerde olduğu gibi ayakkabılar çıkarılıyor. Rehberlik yaparken çok sık karşılaştığımız sorulardan biri de camilere girerken neden ayakkabı çıkarıldığıdır, bunu burada görmem iyi oldu.
Daha sonra rikşa-motor-rikşa yoluyla tren istasyonuna geldik. Sırt çantalarını emanete bıraktık. Trende sınıfımızı yükseltebilir miyiz diye sorduk. Tren geldiğinde kondüktör ile konuşmamız lazımmış. Ve Kochin’in bir parçası olan Ernakulam şehrini gezmeye başladık. Hava korkunç sıcak. Bu arada sıcaklardan bahsederken, geçen hafta dağlarda Kumily ve Munnar’da çok güzel bir hava vardı. Akşamları soğuk bile yapıyordu.
Önce Pizza Hut’ta güzel bir makarna ve pizza yedik. Hani bu tür yerler sırt çantalıyı bozar falan diyorlar ama ara sıra alışıldık tatlarda bir şey yemek iyi oluyor. Sonra buranın merkezi Broadway caddesine gittik. Ufak bir Mahmutpaşa durumu olan bir yer. Ama her şeye rağmen, mağazalardaki ürünler, sokakta hemen hemen hiç dilenci olmaması, çöplerin öyle ortalıkta dağ gibi yığılmaması ile Ernakulam daha doğrusu Kerala genel Hindistan imajına uymayan bir yer. Mesela çamaşır makinesi satılan bir mağaza görmek, burada insana “aaa” dedirtiyor. Bir lüks sari (Hintli kadınların giysisi) mağazasına girdik. İpek sariler 6 ile 8 bin rupi idi. (ortalama 200 TL).
Bir sokak tezgahından iki liraya güzel bir gömlek aldım. Sonra bir lungi merkezinden lacivert bir günlük lungi aldım. Lungi burada erkeklerin giydikleri etek, iki-üç lira gibi bir fiyatı var. Arzu bana bir tane almıştı ama o üst tabakanın giydiği, beyaz yani duti ve iki kat kullanılıyor. Bağlaması biraz zahmetli. Onu çarşaf olarak kullanıyoruz.
Şu an treni beklerken istasyon yakınında bir İnternet Kafeye girdim… bunları yazdım… günün devamı daha sonra..
Selam Ersoy Kardes,
Mehmet, Ayse, Tayfun, Arda ve ben Ercan blogunu okuduk. Okumadik ama yorumsuz da gecmeyelim dedik. Seni ozledik bloguna bakarak hasret gidermeye calisiyoruz. Arzu’yu da ozledik, Ayse diyor ki KIRVEMDE yerimizi ayirdik. Arzu ocakbasi muhabbetini ozlemistir. Guzel bir kuzu kaburga, aci salgam raki ve parca et falan…
Aslanim Ersoy bu yollar sana helal olsun gaz kesme karinca ezme. Yuru kim tutar seni kartagena. Selamlar
Az kaldi donmeye, Kirvem’de bulusuruz…