Dün sabah hostelden ayrılırken yanımdan, önde daha yaşlıca, hostele sinirlenmiş söylenen, arkada daha genç umursamaz tavırlı iki gay vatandaş geçti. Türkçe konuşuyorlardı, bir an “ne oldu” diye soracak oldum. Sonra yeter yahu, adım başı Türke rastlıyoruz diye es geçtim. Hostelde kahvaltımı yaptım ve Pattaya’ya gitmek için bir taksi çevirdim. Pattaya otobüsleri Ekkamai Otobüs garından kalkıyor ve şehrin öbür ucunda. Taksici önce 1500 bahta ben götüreyim dedi. Çok para dedim. Sonra daha yakında minibüsler var ve ucuz 200 baht dedi. Ben “hayır” dememe rağmen anlaşamadık. Ve beni minibüs durağında indirdi.
Taksici 500 bahtı bozamadı. Dolmuşa bilet kesen kadına sordu, o da yok dedi. Sonra parayı bana verdi “sen bozdur” dedi. Bizde olsa o taksici bir şekilde o parayı bozdururdu. Adamın çekingenliği dikkatimi çekti. Ufacık alanda bir anda herkes beni fark etti. Kime sorsam parayı bozmadı. Dolmuşcu kadında suratsız bir ifade ile “bozuk yok” gibi bir şeyler söyledi. Belki de Pattaya seks turizm merkezine tek başına giden turist tipi hoşlarına gitmedi. Ortamda öyle bir hava sezdim ya da paranoya yaptım 🙂
Taksici umutsuzca alacağı parayı feda edip gidiyordu ki, koştum, durdurdum. “Çek Ekkamai’ye dedim”. Taksimetreyi kapatmıştı, önemli değil deyip yeniden açtırdım. Gerçekten Ekkamai çok uzakmış. Taksimetre 80 bahtın üzerine bir 80 daha yazdı. Burada trafik her daim sıkışık olduğu için sanırım taksiciler çok kilometre yapmak istemiyorlar.
Pattaya otobüsü 113 baht idi. İki saat içinde orada oldum. Otobüs garında Hilton Otelini sorunca kimse bilemedi. Bu durumlarda hemen Google Maps’i açıyorum. Oradan yerini gösterdim, anladılar. Cep telefonundan Google Maps’in bir diğer güzelliği de İnternet üzerinden konumunu çabucak buluvermesi. GPS’i kullanınca beş-altı dakika bekleniyor. Yerel kart kullandığımdan telefondan İnternet pek pahalı değil. Google Maps, İnternet bağlantısı kullanmasına ve bulunulan yeri çok kesin vermemesine rağmen çok kullanışlı.
Pattaya
Gardan dolmuş kamyonetler ile Hilton oteline gittim. Sırt çantam, kirli tişörtüm ve Hindistan’dan alınma rezil plastik sandaletlerim ile Hilton’da inince dolmuştaki tüm turistler şöyle bir baktılar. Buraya gelme nedenim, bir rehber arkadaşımın grubu ile burada kalması, ben de onun odasına kaynak oluyorum.
Arkadaşı aradım, o da aşağı yola inmiş. Grubu masaja götürüyormuş. Gittik iki saat “kuru” masaj yaptırdım. Kızlar oramızı buramızı bir iyice mıncıkladılar. Gruptan hemen herkes bayağı memnundu ama ben bu masaj olayından pek öyle bir şey anlamıyorum. Daha önce de gitmiştim. Yani milletin dediği gibi, bir gevşeme, hafifleme falan bir şey hissetmiyorum. Bir de klimaları sonuna kadar açıyorlar ki, dondum. Sonunda kız anladı, perdeyi biraz kapatarak üzerime gelen rüzgarı engelledi. Bedava diye oldum, rehber arkadaşlar sağ olsun…
Sonra grubun yemeği vardı. Hilton’un girişinde Sizzler Restoranı gördüm. Sekiz sene önce Pattaya’ya geldiğimizde hep orada yemiştik. Nostalji yapıp yine Sizzler’a mı gitsem diye düşünürken, grubun akşam yemeğinin orada olduğunu öğrendim. Sabahtan beri bir şey yememiştim. Rehber arkadaşların davetlisi olarak akşam yemeğini de böylece hallettik. Ama bu sefer Sizzler’i pek beğenmedim. Demek ki yıllar içinde yemek zevkim değişmiş.
Sonra, gruba Walk Street tanıtma turu başladı. Şimdi Pattaya acayip bir yer olmuş. Ben sekiz sene önce geldiğimde yine seks odaklı bir turizm vardı ama artık aşmış diyeyim, AVM’ler, satılan ürünler falan tam bir Antalya olmuş. Sanırım bunda en büyük etken Antalya gibi Rus turistlerin yoğunluğu. Gördüğüm kadarıyla bu AVM’lerden bir şeyler satın alanlar bir tek onlar ve bir de Araplar var. Özellikle Walk Street geceleri, bir yanda revü kızları, bir yanda çoluk çocuk dolaşan Ruslar ve çarşaflı Arap kadınları ile bayağı eğlenceli oluyor.
Aslında bu konuda yazacak çok detay var ama şimdilik yazmaktan yoruldum. Arkadaşın sabah ufak bir turu vardı. Ben otelde kaldım. Birazdan gelirler.
Bir de değineceğim konu, artık ATM’den para çekmek biraz pahalı olmaya başlamış. 150 baht işlem ücretini denediğim tüm bankalar aldı. ATM’den para çekmenin tek avantajı yanında fazla para taşımayı engelliyor. Yoksa dolara göre her 500 lirada 15 lira zarar ediliyor.
Daha önce Tayland artık pahalı demiştim. Aslında burada fiyatlar değişmemiş. Yani 490 baht verdiğim hostel üç sene öncede aynı fiyat idi. Tren+otobüs kombinasyonu ya da bira fiyatları, değişen bir şey yok. Sadece baht değer kazanmış. Daha önce 100 bahtlık bir mal bize 3.75 lira iken şimdi 5.20 lira olmuş, hesabı artık yaparsınız.
Sayın Ersoy Balcı
Sayfanizda bir e-posta bulamadigim icin buradan yaziyorum.
Gezinim.com; ekibinin yaşayarak edindiği izlenim ve deneyimleri, henüz gidememiş, görememiş meraklı okurlarla paylaşan online bir içerik sağlayıcıdır. Bir tür güncel seyahatnamedir. Devamlı zenginleşir, gitmeye görmeye değer bulduğu etkinliklerin duyurularını yapar.
Blog sayfanizda gordugumuz kadariyla siz de bu tarz bir takim yazilar yazmaktasiniz.
Uygun gorurseniz bu tur yazilarinizi Gezinim.com da yayinlamak, sizi de aramizda gormek isteriz.
Bize gezinim@gmail.com veya
http://www.gezinim.com/iletisim/
sayfasi araciligiyla ulasabilirsiniz.
Saygılarımızla